Çöküntü...

Kriz,
Gerileme,
Gerileme, kriz.
Depresyon,
Akli bozukluk.
Çöküntü,
Manevi dirençsizlik, ruhsal yönden direnememe, cesareti yitirme.
Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan akli bozukluk, depresyon.
Çoğunluğa ilişkin satın alma gücünün durması, satış değerlerinin düşmesi, çalışma gücünün azalması vb. sebeplerle ortaya çıkan ekonomik durum; bunalım, kriz, depresyon.

Çöküntü sözcüğünün başka anlamları:
Çökme,
Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz.
Suyun dibine çöken şeyler.
Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü.
Jeolojik bir olay sonunda bir kısım yerin alttan yıkılarak alçalması; çökme.

Çemen otu...

Poy otu,
Poğa otu ya da Poyra otu,
Pıtlan,
Buy otu,
Boy otu,
Boya otu,
Çemenotu.
Hulebe,
Arapça: helbah (helbak).

Çemenotu:
(Trigonella foenum graecum),
Baklagillerin bir altgurubu olan trigenellagillerden olup bu gurubu 60 bitki dahildir. Küçük yapraklara sahip olan bitki, çok yıllık ve odunsu bir bitkidir. Çemen otu, 35-40 santimetreye kadar uzanan ve sarı çiçeklere sahip olan şifalı bir bitkidir. Ülkemizde özellikle Yozgat, Tokat ve Kayseri’de yaygın olarak tüketilen çemen otu bitkisi, Hint ve Orta doğu mutfağında sıklıkla kullanılır. Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde Poy otu, Poğa otu ya da Poyra otu gibi isimlerle bilinir.

Vatanı doğu Akdeniz ülkeleri olup zamanla Fas'tan Çin'e kadar yayılmış ve en son olarak Amerika'da yetiştirilmeye başlanmıştır. Eski Mısır yazıtlarından anlaşıldığına göre çemen tohumu baharat olarak M.Ö. 2000 yıllarından beri iştah açıcı, kuvvet ve zindelik verici olarak kulanılmıştır.


Poy Çemeni; çok eskiden beri bilinen bir bitkidir. MÖ. 2500 yılından beri yetiştirilmektedir. Çin'den Akdenize geniş bir alana yayılmıştır. Trigonella cinsi çoğu Akdeniz ve Doğuda olmak üzere elli kadar tür içermektedir. Ancak Trigonella Foenun Graecun L. türünün kültürü yapılmaktadır. Ülkemizde de Trakya, Marmara, Orta, Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tohumları için yetiştirilir. Çemen bitkisinin tohumları iç piyasada çeşitli amaçlar için kullanıldığı gibi aynı zamanda ihracatı da yapılmaktadır. Tohumlarında müsilaj, uçucu yağ ve sabit yağ, alkaloit, kolin, rutin gibi maddeler vardır. Bugüne kadar ülkemizde bu kültür bitkisinde bir çeşit ıslah edilememiş, üreticiler tohumluklarını kendi ürünlerinden karşılamışlardır. Bitkinin yetiştiriciliğinde yazlık ekim yapılmakta ve bu da verim azalmasına sebep olmaktadır.

Poy, tohum alındıktan sonra geriye kalan meyve parçalarının toz edilmesi ile elde edilen bir üründür. Halen bilhassa İnegöl ve Karacabey köylerinde elde edilmektedir. Açık sarı renkli, hafif kokulu ve lifli bir tozdur. İstanbul ve Bursa bölgelerinde baharat olarak kullanılır. Bulgar Göçmenleri tarafından kahvaltılık olarak kullanımı başlatılmış ve zamanla yaygınlaştırılmıştır. Meyvelerinin uzun boylu olmasından dolayı ise Trakya’da Poy ismiyle anılıyor. Tohumları çemen yapımında kullanılan ve Akdeniz çevresinde yetişen, 10-15 cm boyunda, üç parça yapraklı, beyaz çiçekli, yapısında müsilaj, uçucu yağ, sabit yağ, kaolin, lesitin, fitosterol çok az kumarin ve alkaloit içeren; yumuşatıcı, balgam söktürücü, çizgili kas kuvvetlendirici, iştah açıcı, afrodizyak olarak kullanılan baklagiller familyasından bir yıllık otsu bir bitki, buy otu.

Poy tohumları kırmızı bibere benzeyen, 10-50 cm yüksekliğinde bir bitkidir. Karabiberle karıştırılarak pastırma çemeninde kullanılabileceği gibi, kırmızı biber, kimyon, tuz, reyhan ve kekik gibi başka baharatlarla da harmanlanabilir. Tohum alındıktan sonra geriye kalan meyve parçaları toz edilerek baharat olarak sofralara gelir.

Sıkıntı, çarpıntı...

Hafakan,
Afakan,
Arapça: hafakan.
İngilizce: boredom.
Çarpıntı,
Helecan,
Tasa,
Karabasan,
Yürek sıkıntısı, çarpıntı,
Yürek oynaması,
İç sıkıntısı, iç daralması.
Yürek çarpıntısı, coşku.
Sıkıntı, çarpıntı, afakan.
Yürek oynaması, çarpıntı, helecan, tasa, iç sıkıntısı, hafakan.

Öfke, sinir.
Nefesi kesen sürekli öksürük.

Dünyada üç başkenti bulunan tek ülke...

Güney Afrika,
Güney Afriaka:
Dünyada üç başkenti bulunan tek ülke Güney Afrika’dır. Bu üçlü yapı, ülkenin çok katmanlı tarihsel geçmişinin bir yansımasıdır. 
Bazı ülkelerde yönetim tek bir şehirde toplanmaz; siyasi, yargısal ve kültürel güç farklı kentlere dağıtılır.
İşte dünyada birden fazla başkenti bulunan ülkeler şunlardır:

Dünyada üç başkenti bulunan tek ülke Güney Afrika:
Pretoria;
Devlet başkanlığı, bakanlıklar ve büyükelçiliklere ev sahipliği yapan idari başkenttir.
Cape Town; Parlamentonun bulunduğu yasama başkentidir.
Bloemfontein; Yüksek Temyiz Mahkemesi’nin yer aldığı yargı başkentidir.

Bolivya: 
La Paz; Hükümetin bulunduğu fiili başkent ve siyasi merkezdir.
Sucre; Anayasal olarak belirlenmiş resmi başkent ve ülkenin yargısal merkezidir.
Bu iki şehir arasındaki görev dağılımı, Bolivya’nın tarihsel ve kültürel çeşitliliğini gösterir.

Şili:
Santiago: Ülkenin tek resmi başkenti, siyasi ve ekonomik merkezi olarak öne çıkar.
Valparaiso: Kültürel açıdan önemli bir şehir olup bazı devlet kurumlarına ev sahipliği yapar.
Bu durum, Santiago’nun yoğun ve çok yönlü yükünü bir nebze hafifletir.

Malezya:
Kuala Lumpur: Ülkenin ekonomik, kültürel ve nüfus bakımından en büyük şehridir.
Putrajaya: 1999 yılında planlı bir şehir olarak inşa edilmiş olup yönetim başkentidir.
Malezya’da da başkent görevi hem modern hem geleneksel yapılarıyla bu iki şehir arasında paylaşılır.

Sri Lanka:
Sri Jayawardenepura Kotte (Kotte): Parlamentonun bulunduğu resmi siyasi başkenttir.
Kolombo: Ekonomik merkez olmasının yanı sıra birçok devlet kurumunu içinde barındırır.
Ülkenin  facto başkenti gibi çalışır. 
Sri Lanka’nın başkent düzeni bu iki şehir arasında bölünmüştür.

Fildişi Sahili:
Abidjan: Ülkenin eski başkenti, en büyük ve ekonomik bakımdan en güçlü şehridir.
Yamoussoukro: 1983 yılından bu yana ülkenin resmi başkentidir. Bu statü, ülkenin eski lideri Felix Houphouet Boigny’nin burada doğmuş olmasına dayandırılır. 

Hollanda:
Amsterdam: Ülkenin resmi başkenti ve kültürel merkezi kabul edilir.
Lahey: Hükümetin, bakanlıkların ve uluslararası yargı kurumlarının bulunduğu idari ve yargısal merkezdir.
Bu yapı, Hollanda’nın dünya sahnesindeki diplomatik önemini güçlendirir.

Çekya; 
Prag; Siyasi ve kültürel merkezdir.
Brno; Mahkemeleriyle birlikte ülkenin yargı başkenti konumundadır.
Bu ikili yapı ile ü
lkenin yönetim düzeni iki büyük şehre dağılmıştır.

Karadağ:
Podgorica: ülkenin yönetim başkenti ve en büyük şehridir.
Cetinje: Tarihi ve kültürel öneme sahip tarihi başkent olarak kabul edilir.
Bu iki merkez, Karadağ’ın geçmişi ile geleceği arasındaki dengeyi yansıtır.

Bir kişinin sosyal, kültürel, dini yapısını ayırmaya sağlayan olumsuz anlamda kullanılan negatif parola...

Şibolet,
Bir kişinin sosyal, kültürel, dini yapısını ayırmaya sağlayan olumsuz anlamda kullanılan negatif parola.
İletişim durumlarında bir (sosyal, lehçe) grubun üyelerini diğerinden, daha geniş anlamda herhangi bir işaret, şifre, tanıma şifresi, imadan ayırmak için kullanılan dilsel bir araçtır .

Parola'yı özel olarak ayrılmış bir yere girmek için kalabalıklardan belirli kişiler ayırt etmeye yarayan kelime olarak tanımlarsak bunun tersi ise kalabalıklardan belirli bir kişinin sosyal, kültürel, dini yapısını ayırmaya sağlayan olumsuz anlamda kullanılan negatif parola’nın ismi şibolettir.

Tarihte bu anlamda ilk kullanımına Eski Ahit’te Hakimler kitabında rastlıyoruz. İki İsrail kabilesinden Efraimoğlulları ve Gilatlılar arasında geçen bir anlaşmazlıkta Gilatlılar Efraim oğullarına saldırır. Bazı Efraimoğlulları kaçar veya başka kabileler arasında saklanır. Şeria nehri üzerindeki tüm geçitleri tutan Gilatlılar geçenlere “Efrayimoğullarından mısın?” diye sorarlar. Hayır diyenlerden İbranice yulaf anlamına gelen şibolet kelimesini söylemesini isterler. Çünkü Efrayimoğlarının konuştukları İbranice ağzı (ş) harfini söyleyemediğinden sibolet olarak teleffuz ederlermiş. Gilatlılar kontrol noktalarında şibolet diyemeyenleri öldürürler.
Eski ahitte kalmış sıradan bir hikaye olarak görülen bu durum aslında tarihte pek çok kez yaşanmış katliamları simgeleyen önemli bir olgudur.

Yakın tarihteki Şibolet Olayları;
1937 yılında aynı adayı paylaşan Dominik ve Haitililerin yaşadığı Maydonoz katliamı. 
Dominik Cumhuriyetine kaçak giren Haitilileri tespit etmek için maydonoz anlamına gelen “Pereji” kelimesini söyleyemeyenlerin kafaları palalarla kesilmiş. 14.000 ila 40.000 kişinin bu olaylarda öldürüldüğü tahmin ediliyor.

Eylül 1982 yılında, İsraillilerle ittifak halinde olan bazı Maruni Falanjist gruplarının Lübnan' da Filistinlileri katletmesi sırasında, cellatlar kurbanlarının kimliğini onlara bir domates göstererek tespit ettiler: Filistinliler "Banadura" yerine "Bandura" denilerek tanındı. Bu küçük 'a' çoğu için ölüm fermanını oldu.

1990 yılında Sumagyıt Pogromu diyebileceğimiz Bakü’de yaşanan olaylarda Azeriler Ermenileri ayırt etmek için kontrol noktalarında geçenlerden fındıq demeleri isterler. Ermeniler bu kelimeyi pundug olarak teleffuz ettiklerinden ayırt edilirler.

Bugünlerde hala Ukrayna’da Ruslarla yapılan savaşta Ukraynalıların bir tür ekmek anlamına gelen Palyanitsa kelimesi şibolet olarak kullanılıyor. Aynı ortak kökene sahip olmaları ve birbirlerini görece anlayabilmelerine rağmen Ruslar tarafından Ukraynalıların fark edeceği bir aksanla söylendiği ve asla Ukraynacadaki gibi telaffuz edemedikleri fark edilmiş.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

BULMACA ANSİKLOPEDİSİ